utahda doğal bir taş köprü ve ulusal bir anıt

Kullanım örnekleri

utahda doğal bir taş köprü ve ulusal bir anıt
rainbow bridge
icon arrow

rainbow

Phonetic: "/ˈɹeɪnbəʊ/"

Part Of Speech: noun


Definition: A multicoloured arch in the sky, produced by prismatic refraction of light within droplets of rain in the air.


Definition: Any prismatic refraction of light showing a spectrum of colours.


Definition: (often used with “of”) A wide assortment; a varied multitude.

Example: a rainbow of possibilities


Definition: An illusion, mirage.

Example: Many electoral promises are rainbows, vanishing soon after poll day.


Definition: A curveball, particularly a slow one.


Definition: In Texas hold 'em or Omaha hold 'em, a flop that contains three different suits.


Definition: Rainbow trout.

icon arrow

rainbow

Phonetic: "/ˈɹeɪnbəʊ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To brighten with, or as with, a rainbow; to pattern with the colours of the rainbow.


Definition: To take the appearance of a rainbow.

icon arrow

rainbow

Phonetic: "/ˈɹeɪnbəʊ/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Multicolored.


Definition: Made up of several races or ethnicities, or (more broadly) of several cultural or ideological factions.


Definition: LGBT.


Definition: (chiefly of a flop) Composed entirely of different suits.

icon arrow

bridge

Phonetic: "/bɹɪd͡ʒ/"

Part Of Speech: noun


Definition: A construction or natural feature that spans a divide.


Definition: An arch or superstructure.


Definition: A connection, real or abstract.


Definition: Any of several electrical devices that measure characteristics such as impedance and inductance by balancing different parts of a circuit


Definition: A low wall or vertical partition in the fire chamber of a furnace, for deflecting flame, etc.; a bridge wall.


Definition: The situation where a lone rider or small group of riders closes the space between them and the rider or group in front.


Definition: A solid crust of undissolved salt in a water softener.

icon arrow

bridge

Phonetic: "/bɹɪd͡ʒ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To be or make a bridge over something.

Example: With enough cable, we can bridge this gorge.


Definition: To span as if with a bridge.

Example: The two groups were able to bridge their differences.


Definition: To transition from one piece or section of music to another without stopping.


Definition: (communication) To connect two or more computer buses, networks etc. with a bridge.


Definition: To go to the bridge position.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

Sözlüğümüz size İngilizce ve Türkçe terimleri arayabileceğiniz geniş bir kütüphane sunmaktadır. Örnekler ve ayrıştırma ile mesleğe, jargona ve yaygın ifadelere göre kelimeleri arayabilirsiniz. Uygulamalarımızı iPhone, Android, iPad, Windows 10/11 ve macOS için kullanabilirsiniz. Çevrimiçi İngilizce - Türkçe çevirmenimizde, kategoriye ve farklı telaffuzlara göre 2 milyondan fazla kelimeyi arayabilirsiniz.

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!